Okuyacağınız metin Psychodynamic Psychotherapy: A Clinical Manual [Psikodinamik Psikoterapi: Klinik Bir Manuel]’in 26. bölümünün çevirisidir. Tüm bölümler için şuraya bakınız.
Temel kavramlar
Çoğu insan için başkalarıyla anlamlı ilişkiler kurabilme becerisi, onların dünyada işlev görme biçimleri açısından hayati öneme sahiptir.
İnsanların ilişkilerde zorluk yaşamasının birçok nedeni vardır -bu nedenler arasında şunlar bulunur:
- empati kapasitesi ve sosyal ipuçlarını okuyabilme becerisi gibi ego işlevlerindeki bozulmalar
- ilişki kurma becerilerini bozan, başkalarıyla ilgili bilinçdışı fanteziler ya da beklentiler
Psikodinamik psikoterapinin temel amaçlarından biri, insanların başkalarıyla karşılıklı olarak tatmin edici ilişkiler geliştirmelerine yardımcı olmaktır.
Destekleyici müdahaleler, ego işlevi daha zayıf olan hastaların empati kapasitelerini ve başkalarıyla anlamlı biçimde etkileşim kurabilme becerilerini artırmalarına yardımcı olabilir.
Açığa çıkarıcı teknikler ise, ego işlevi daha güçlü olan hastaların başkalarıyla ilgili fantezilerinin ya da beklentilerinin daha fazla farkına vararak ilişkilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir.
Bazı insanlar gerçekten yalnız olmayı tercih etse de, çoğu insan başkalarıyla etkileşim içinde olduklarında yaşamlarının daha zengin olduğunu hissederler. Romantik, mesleki, ailevi gibi pek çok ilişki türü vardır -hepsi birbirinden farklı olsa da hepsi önemlidir. İnsanlar genellikle diğer insanlara bağlanmak ve yaşamlarında önemsedikleri ve kendilerini önemseyen kişilerin olmasını isterler. Bununla birlikte, insanların arzuladıkları karşılıklı tatmin edici ilişkilere sahip olamamalarının birçok nedeni vardır.
Amaç
İlişkilerde zorluk yaşamak, insanların psikoterapi aramalarının başlıca nedenlerinden biridir -ve psikodinamik psikoterapi bu konuda iyi bir tedavi yöntemidir. İlişkilerde zorluk yaşamalarına neden olan sorunları olan insanlara yardımcı olmak, psikodinamik psikoterapinin temel amaçlarından biridir.
Sorunu tanıma
İlişkilerle ilgili sorunlar her biçimde ve boyutta ortaya çıkabilir. İşte ilişkilerde sorunların varlığına işaret eden bazı temel yakınmalar:
İşyerinde insanlarla iyi geçinemiyor gibiyim.
Ortada düzgün bir erkek yok.
Onunla iki yıldır çıkıyorum ama evlenmek isteyip istemediğimden emin değilim.
Annem beni deli ediyor.
Yakın arkadaşım yok.
Kızım artık benimle konuşmuyor.
Yalnızlık, bağlılık sorunları, sevdiklerinden yakınmalar, sık tartışmalar ve başkalarına yönelik hayal kırıklıkları, kişilerarası güçlüklerin varlığına işaret eder. Herkes zaman zaman bir kişiyle ya da başka biriyle sorun yaşayabilir, ancak bir kişinin ilişkilerinde sürekli güçlükler yaşaması durumunda bu sorunların, kişinin duygusal işlevselliğinde devam eden bir problemden kaynaklanabileceği ihtimaline dikkat etmeliyiz.
Genel olarak, bir kişinin kişilerarası güçlükler yaşadığını fark etmek zor değildir. Zorluk, bu sorunun türünü tanımlamaktadır. Bazı insanlar ilişki kurabilir, ancak bilinçdışı fanteziler ve beklentiler nedeniyle bunların bir kısmında zorluk yaşarlar. Öte yandan, bazı kişiler herhangi bir başarılı ilişkiye sahip olmak için gerekli becerilerden yoksundur. Şimdi bu iki tür soruna göz atalım.
Başkalarıyla ilgili bilinçdışı beklentiler ve fanteziler
İnsanlar büyürken, çevrelerindeki önemli kişilerle erken dönemde yaşadıkları etkileşimler, yaşamları boyunca başkalarıyla kurdukları ilişkiler üzerinde silinmez bir iz bırakır. Sevilen ve iyi bakılan kişiler bunu başkalarından da beklemeyi öğrenir, oysa istismar edilen ya da ihmal edilen kişiler kötü muameleyi beklemeyi öğrenir [5]. Kişi bu beklentilerin farkında olmasa bile, bunlar yaşadığı her etkileşimi etkiler. Şu örnekleri göz önünde bulundurun:
Bay A., yetiştirme yurtlarında büyümüştür -bir aileye alışır alışmaz başka bir yere taşınmıştır. Yetişkinlikte ise kız arkadaşları kendisinden ayrılmadan önce onları terk etme örüntüsü geliştirmiştir. Romantik ilişkilerinden hoşnutsuzluk hissettiğini dile getirmektedir.
Bayan B.’nin annesi evde kalmış ve onun her ihtiyacıyla ilgilenmiştir. Yeni evli olan Bayan B., kocasının zaman zaman arkadaşlarıyla yalnız dışarı çıkmak istemesine öfke duymaktadır. Erken evliliği konusunda hayal kırıklığı yaşadığını dile getirmektedir.
Hem Bay A.’nın hem de Bayan B.’nin yetişkinlikteki ilişkileri, farklı biçimlerde olsa da erken dönem ilişkilerinden etkilenmektedir. Bay A., terk edilmeyi beklediği için ayrılık acısından kaçınmak adına önce kendisi ayrılmayı öğrenmiştir. Bayan B. ise kocasının annesinin yaptığı gibi her ihtiyacıyla ilgilenmesini beklemekte ve bu gerçekleşmediğinde hayal kırıklığı yaşamaktadır. Biz bunu açıkça görebilsek de, temel yakınmaları onların mevcut sorunlarının geçmiş ilişkilerinden nasıl etkilendiğinin tamamen farkında olmadıklarını göstermektedir. Bu beklentilerin farkındalığa çıkarılması, her ikisinin de şimdiki zamanda yaşadıkları sorunları daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.
Geçmişimizdeki insanlarla yaşadıklarımızdan etkilendiğimiz gibi, yaşanmasını umduklarımızdan da etkileniriz. Erken yaşamımızdaki insanlara ilişkin fanteziler bilinçdışımızda varlığını sürdürebilir ve yetişkinlikteki ilişkilerimizde yaptığımız seçimleri etkileyebilir. İşte birkaç örnek:
Dr. C.’nin babası son derece eleştireldi ve onu nadiren övdü. Genç bir pediatrist olan Dr. C., haftada 100 saat çalışmakta ve asla yardım istememektedir. Terapisine başvurma nedeni, birlikte yaşadığı partnerinin, Dr. C.’nin sürekli işe dalmış olması ve neredeyse hiç evde bulunmaması nedeniyle taşınmaya karar vermesidir.
Bayan D.’nin babası, zaman zaman onu heyecan verici kayak ve doğa yürüyüşü gezilerine götüren gösterişli bir sporcuydu. Ancak genel olarak Bayan D., romatoid artrit nedeniyle fiziksel olarak kısıtlı, utangaç annesiyle birlikte bırakılırdı. Bayan D., nişanlısıyla ilgili kafa karışıklığı yaşadığını dile getirmektedir -nişanlısını sevmesine rağmen onun yeterince “erkeksi” olmadından endişe duymaktadır.
Hem Dr. C. hem de Bayan D., erken dönemlerindeki insanlara ilişkin fantezilere sahiptir. Dr. C., sonunda onu övecek bir baba/otorite figürü fantezisini taşımaktadır. Bayan D. ise, hayal kırıklığı yaratan babasının idealleştirilmiş yönlerine sahip bir erkek fantezisine sahiptir. Bu fantezilerden haberdar olsalar da olmasalar da, bunlar yetişkinlikteki ilişkilerinde yaptıkları seçimleri, duygulanımlarını ve davranışlarını etkilemektedir.
Tüm bilinçdışı fantezilerde olduğu gibi, bunlar utanç, anksiyete ya da diğer yoğun ve rahatsız edici duygulara neden oldukları için farkındalık dışında kalır. Kişiler bilinçdışı gereksinimlerinin farkında değillerse, kendileriyle karşılıklı olarak tatmin edici ilişkiler kurabilecekleri insanları seçemezler. Örneğin, bir kişi bilinç düzeyinde bağımsız ve özerk olmayı isteyebilir, ancak bilinçdışı düzeyde bakım görmek isteyebilir. Ya da bir başkası bilinçli olarak ilgi ve şefkat görmeyi arzulayabilir, ancak bilinçdışında buna layık olmadığını hissedip başkalarından reddedilmeyi bekleyebilir. Her iki durumda da bu kişiler, sürekli olarak besleyici olmayan ve onları hızla hayal kırıklığına uğratan partnerleri seçebilirler.
Sosyal işlevle ilgili sorunlar
Bazı insanlar başkalarıyla nasıl etkileşim kuracaklarını bilseler de, bilinçdışı beklenti ve fanteziler bu becerilerini engelleyebilir; diğerleri ise işlevselliklerindeki eksiklikler nedeniyle ilişki kuramazlar [6]. Başkalarıyla ilişki kurabilme becerisini bir ego işlevi olarak görürüz, ancak sağlıklı ilişkiler için gerekli olan bazı önemli alt işlevler de vardır. İşte birkaç örnek:
Empati kapasitesi
Bölüm 13’te tartıştığımız gibi empati, yaşamı bir başkasının gözlerinden görebilme kapasitesi olarak tanımlanabilir. Başkalarıyla sağlıklı ve karşılıklı olarak tatmin edici ilişkiler kurabilmek için bu kapasiteye sahip olmamız gerekir. Bu olmadan, diğer insanların dünyayı nasıl gördüklerini anlayamayız. Empati, sevdiklerimize nasıl bakım göstereceğimizi, arkadaşlarımız sıkıntı içindeyken onları nasıl yatıştıracağımızı ve kişilerarası çatışmaları nasıl çözeceğimizi bilmemize yardımcı olur. Empati yoksunu kişiler genellikle benmerkezci, hak iddia eden ve duygusal olarak mesafelidirler. Bu özelliklerin her biri, başkalarıyla ilişki kurma becerisini zedeler.
Örnek
Bay E. her gün işten eve gelir ve eşine gününün nasıl geçtiğini sormadan, ofisteki politik çekişmeler hakkında durmaksızın konuşur. Eşinin kendisine “duyarsız” demesini anlayamaz; yalnızca, işinin “tüm gün çocuklarla ilgilenmekten daha stresli” olduğunu söyler.
Bay E.’nin empati yoksunluğu, eşinin yaşantılarını anlamasını engeller ve bu durum ilişkilerini tehlikeye atabilir.
Sosyal ipuçlarını okuma becerisi
İnsanlar etkileşimde bulunduklarında, birbirlerine ilgi düzeylerini, tercih ettikleri fiziksel ve duygusal mesafeyi, ayrıca etkileşimi ne zaman ve nasıl sonlandırmak istediklerini yansıtan sözel ve sözel olmayan ipuçları verirler. Bir kişi bu ipuçlarını okumakta zorluk çekiyorsa, kaçınılmaz olarak başkalarıyla ilişkilerini yürütmede de güçlük yaşayacaktır.
Bayan F., neden ofiste daha fazla arkadaşı olmadığını anlayamamaktadır. Kendini “harika bir arkadaş” olarak tanımlar -hoşlandığı biriyle tanışır tanışmaz “her zaman ulaşılabilir” olur, sık sık arar ve mümkün olduğunca çok buluşmak ister. Etrafındaki insanların “yüzeysel” göründüğünü, birkaç hafta sonra da “ortadan kaybolduklarını” söyler.
Bayan F.’nin, yeni arkadaşlarına fazla yüklenmekte olduğunu fark edememesi, onlarla anlamlı ilişkileri sürdürememesine yol açmaktadır.
Mizaç kaynaklı utangaçlık
Her zaman nedenini tam olarak anlayamasak da, bazı insanlar diğerlerinden daha dışadönüktür. Bir kişinin utangaçlığının, ketlenmelerin ya da sosyal anksiyete bozukluğu gibi bir kaygı bozukluğunun sonucu olup olmadığını merak edebiliriz; ancak öykü, utangaçlığın çocukluktan beri sürdüğünü gösteriyorsa, bu durum mizaç kaynaklı utangaçlığın sonucu olabilir [7].
Dokuzuncu sınıfta okul değiştirdikten sonra Bayan G., diğer öğrencilerle oturma cesaretini toplayabilmeden önce beş ay boyunca öğle yemeğini yalnız yemiştir. Şimdi, yirmili yaşlarında, aynı sorunu çalıştığı şirketteki yemekhane ortamında da yaşamaktadır.
Utangaçlık, bir kişinin başkalarıyla ilişki kurma becerisini büyük ölçüde engelleyebilir ve derin bir yalnızlığa yol açabilir.
Terapötik stratejiler
Başkalarıyla ilişkileri geliştirmeye yardımcı olmak için kullanılabilecek hem destekleyici hem de açığa çıkarıcı stratejilere ilişkin bazı örnekler aşağıda yer almaktadır.
Bir kişinin ilişki sorunlarının sosyal işlevsellikteki eksikliklerden kaynaklandığını düşünüyorsak, müdahalelerimiz eksik işlevleri sağlamaya ya da zayıflamış işlevleri desteklemeye yönelik olmalıdır.
İlişkileri geliştirmeye yönelik sağlayıcı müdahaleler övgü, empati kurma, bakım gösterme, yatıştırma, geçerlileştirme ve umut sunma gibi unsurları içerebilir ancak genellikle şu noktalara odaklanır:
Destekleyici stratejiler
Bir kişinin ilişki sorunlarının sosyal işlevsellikteki eksikliklerden kaynaklandığını düşünüyorsak, müdahalelerimiz eksik işlevleri sağlamaya veya zayıflamış işlevlere yardımcı olmaya yönelik olmalıdır.
İlişkileri geliştirmek için müdahaleler sağlamak, övmeyi, empati kurmayı, beslemeyi, yatıştırmayı, onaylamayı ve umut vermeyi içerebilir ancak genellikle şunlara odaklanır:
- Tavsiye verme (advising): Hastalara, başkalarıyla etkileşim kurmanın temel ilkeleri ve sosyal ipuçlarını anlamaları konusunda tavsiyede bulunabiliriz.
Üçüncü aramanızdan sonra hâlâ geri dönmediyse, büyük olasılıkla ilgilenmiyordur.
Hem kendinize hem de ona çok fazla baskı yapıyorsunuz. İlişki hakkında büyük kararlar vermeden önce birbirinizi tanımaya zaman ayırırsanız, işler sizin için daha iyi gidebilir.
- Yanlış anlamaları düzeltme (correcting misperceptions): Bu, hastaların başkalarının davranışlarını ve niyetlerini yorumlama yollarını yeniden düşünmelerine yardımcı olabilir.
Patronunuzun sizi kovacağını neden düşündüğünüzü anlamıyorum -size yeni bir zam yapmadı mı?
Sanırım onun söylediklerini çok ayrıntılı düşünüyorsunuz.
Olanların bana daha anlamlı gelen başka açıklamaları da var. Örneğin, size kızgın değil de başka bir nedenden dolayı kötü bir ruh hali içinde olması mümkün mü?
- Adaptif savunmaları ve davranışları güçlendirme (reinforcing): Bazı adaptif davranışlar mevcutsa, bunların altını çizmek çok yararlı olabilir.
Sinirlenmeye başladığınızda odadan çıkmanız kesinlikle doğru bir yaklaşımdı.
Öğle arasında egzersiz yapma fikriniz harikaydı -bence bu, işten eve geldiğinizde kocanıza karşı daha az öfkeli hissetmenize yardımcı oluyor.
- Maladaptif (maladaptive) savunma ve davranışlara alternatifler önerme: Bu yaklaşım, adaptif davranışlar zaten mevcut olduğunda ya da hastanın daha fazla seçenek geliştirmeye ihtiyaç duyduğu durumlarda faydalıdır.
Sanırım işten sonra içki içmek bazı insanların gevşemesine yardımcı oluyor, ama sizin için bu durum tam tersi yönde etki ediyor gibi görünüyor; sonunda eşinizle ve çocuklarınızla tartışıyorsunuz… Belki eve geldiğinizde sessizce oturup gazete okumanız daha fazla işe yarayabilir.
Oğluna bağırma dürtüsünü hissettiğinizde, bence birine ulaşmanız gerekiyor -bu, bir arkadaşınızı aramak için iyi bir zaman olabilir.
İlişkilerle ilgili zayıflamış işlevlere yardımcı olma
- Hastayla etkileşim içinde sosyal becerileri modelleme (modeling), örneğin:
- empatik bir şekilde dinlemek ve anlayış göstermek – bu, sağlıklı ilişkilerdeki karşılıklılığın (al-ver dengesinin) temel bir modelleme biçimidir.
- hastanın terapistin (ya da başkalarının) ne hissedebileceğini ya da ne düşünebileceğini hayal etmesine yardımcı olmak. Aşağıdaki gibi sorular bu beceriyi teşvik eder ve empati gelişimine katkı sağlar:
Bunu yaptığınızda, sizce ben nasıl hissetmiş olabilirim?
Size ne söylediğim konusunda temkinli davrandığımı fark ediyorum; sanki kolayca yanlış bir şey söyleyebilecekmişim gibi.
Şu anda biraz içinize çekildiğinizi hissediyorum.
- Davranışlarının sorumluluğunu alma ve özür dileme isteğini modelleme (modeling):
Duygularınızı incittiysem özür dilerim.
Beni aramış olmanızın başka bir seans istediğinizi gösterdiğini fark etmemişim -bunu atlamışım.
- Davranışınızın sorumluluğunu kabul etme ve özür dileme istekliliğini modelleme:
– Bu duygularınızı incittiyse özür dilerim.
– Beni aramanızın başka bir seans istediğinizi gösterdiğinin farkında değildim; bunu kaçırdım.
- İş birliği yapma (collaborating): Hastalarla birlikte, başkalarıyla ilişkilerini nasıl geliştirebilecekleri üzerine düşünmek için ortak bir çalışma yürütebiliriz. İşte bazı örnekler:
– Etkileşimleri düşünme ve algılama konusunda alternatif yolları birlikte keşfetme
O sizi gerçekten aşağılamak mı istedi, bundan emin misiniz? Olanları açıklayan tek olasılık bu mu?
Patty’nin ve Susan’ın siz okula bırakırken soğuk davrandıklarını söylüyorsunuz ama geçen hafta kızınızı iki kez oyun buluşmasına davet etmemişler miydi? Bu size ne düşündürüyor?
– Planlanan bir davranışın olası sonuçlarını birlikte düşünme
Patronunuz çıkışırsanız, sizce nasıl tepki verir? Ortaya çıkacak sonuçlarla baş etmeye hazır mısınız? Şikâyetlerinizi ona iletmenin daha az riskli bir yolu olabilir mi?
Açığa çıkarma stratejileri
Hastalarla yaşamlarındaki insanlarla olan ilişkileri hakkında ya da bizimle olan ilişkileri üzerine konuşarak, başkalarına ilişkin bilinçdışı beklentilerini ya da fantezilerini açığa çıkarabiliriz.
Hastalarımızın başkalarıyla ilişkilerinin belirli yönlerini yorumlama
Hastalar, başkalarıyla olan ilişkileri hakkında çok fazla zaman harcarlar. Bir bilinçdışı beklentinin ya da fantezinin hastanın kişilerarası işlevselliğini etkilediğine dair kanıt duyduğumuzu düşündüğümüzde, bu materyali açığa çıkarmaya çalışarak kişinin ilişkilerine yardımcı olabiliriz:
Bayan H., disleksi tanısı konulduktan sonra ünlü bir akademisyen olan babasının kendisine olan ilgisini kaybettiğini algılayan 35 yaşında bir kadındır. Yıllar boyunca, arkadaşlarının ve sevgililerinin çeşitli “yetersizlikleri” nedeniyle kendisini reddedeceğinden sık sık kaygılanmıştır. Yirmili yaşlarında, büyük bir kist nedeniyle bir yumurtalığı alınmıştır. Romantik ilişkilerini sürdürmekte zorluklar yaşamış, ancak şimdi evlilikle sonuçlanmasını umduğu derinleşen bir ilişki içindedir. Bayan H., erkek arkadaşı Calvin’i dikkatli ve sevgi dolu biri olarak tanımlamaktadır; ancak ona yalnızca bir yumurtalığının olduğunu söylemekten “dehşet” duymaktadır. İşte bu konunun gündeme geldiği bir seanstan bir kesit:
Bayan H. Bugün bazı arkadaşlarımla birlikte brunch yaptık -hepsinin çocuğu var. Calvin çocukları çok seviyor ve onlarla harika anlaşıyor. Sonrasında özellikle sevgi doluydu ve sevdiği bebek isimlerinden bahsetmeye başladı. Ona sadece bir yumurtalığım olduğunu söylemek zorunda kalacağıma gerçekten inanamıyorum -bunu öğrendiğinde muhtemelen benden ayrılacak.
Terapist Bunu düşünmene ne neden oluyor? (yüzleştirme)
Bayan H. Ben kusurluyum (ağlamaya başlar) -o neden kusurlu bir eşle yetinsin ki, normal şekilde doğurgan bir eşi olma ihtimali varken?
Terapist Ama ilişkinizle ilgili söylediklerinin tümü onun sizi çok sevdiğini gösteriyor -bu yüzden, ondan ayrılacağınız yönündeki korkunuzun, geçmişte diğer insanlarla yaşadığınız kaygılarla ilişkili olup olamayacağını merak ediyorum. (güvence verme, netleştirme)
Bayan H. Ne demek istediğinizi anlıyorum ve bunu kavrıyorum -ayrıca kim bilir, bu doğurganlığımı gerçekten etkiler mi- ama bu konuda histerik durumdayım ve bunun ilişkimizin sonunu getirecek asıl darbe olacağını hissediyorum.
Terapist Sanırım endişelisiniz çünkü “kusurlu” olduğunuz için sizi reddedeceği yönünde bir beklentiniz var; tıpkı babanızın öğrenme güçlüğünüz nedeniyle sizi reddetmesi gibi. Ama Calvin’le ilgili olarak böyle bir kanıt görünmüyor. (genetik yorumlama, güvence verme)
Bayan H. Başka türlü düşünmek benim için zor -ama gerçek şu ki, o babama hiç benzemiyor. Onu kaybetmekten sadece dehşet içinde korkuyorum.
Terapist, örüntüdeki kırılmayı fark eder -Bayan H., ilişkinin iyi gittiğini söylerken aniden sonlanacağını düşündüğünü belirtmektedir. Terapist, duygulanımın yeterince güçlü olduğunu hisseder ve bu tutarsızlıkla hastayı yüzleştirmeye karar verir. Bu müdahale, hastada daha yoğun bir duygusal tepki oluşturur (örneğin “kusurlu” sözcüğünü kullanmasıyla anlaşılmaktadır). Terapist, bu kusurlu olma duygusunun derinlere yerleşmiş olduğunu ve doğrudan yüzleştirmenin zor olabileceğini sezer. Ayrıca hastanın geçmişte de başkaları tarafından reddedilme kaygısı taşıdığını bilmektedir. Terapist, hem güvence veren hem de gerçeklik testini içeren bir müdahaleyle başlar, ardından Bayan H.’nin erkek arkadaşıyla ilgili kaygılarını geçmişteki korkularıyla ilişkilendiren bir netleştirme yapar. Hasta, yoğun duygulanımına rağmen bu açıklamayı değerlendirebilir ve kendi düşüncelerini sorgulamaya başlar. Sonuçta, genetik yorumlama, Bayan H.’nin erkek arkadaşını kaybetme korkularının mevcut durumun gerçeklerinden ziyade, çocuklukta babasıyla yaşadığı ilişkiye dayalı bilinçdışı bir ilişki beklentisiyle bağlantılı olabileceğini fark etmesini sağlar.
Hastalarımızın bizimle olan ilişkilerinin (aktarım) belirli yönlerini yorumlama
Transferansın yorumlanması, insanların başkalarına ilişkin bilinçdışı beklentilerini yeniden yapılandırmalarına yardımcı olmanın en güçlü yollarından biri olabilir. Hastalar, başkalarıyla yaşadıkları güçlükleri size olabildiğince anlatabilirler; ancak bu durum terapi içinde, sizinle yaşandığında, bunu doğrudan gözlerinizin önünde görürsünüz. Böylece durumu yanlış algılama olasılığı çok daha azalır. Şu iki durum arasındaki farkı düşünün:
Bayan I., erkek arkadaşının kendisine hiç ilgi göstermediğinden sürekli yakınmaktadır. Onu benmerkezci ve küçümseyici biri olarak tanımlamaktadır.
Seans sırasında, Bayan I., sizin seans sırasında bir kez saate bakmış olmanızın, ona dikkat etmediğinizi ve aklınızın kendi hayatınızdaki başka şeylerle meşgul olduğunu gösterdiğini söyler.
İlk durumda, Bayan I.’nin yakınmasını nasıl yorumlayacağınız konusunda hiçbir fikriniz yoktur. Erkek arkadaşını tanımadığınız için, onun gerçekten küçümseyici ve benmerkezci biri olma olasılığı vardır. Ancak terapide size yönelik aynı yakınmayı dile getirdiğinde, durumu biliyorsunuzdur. Onun size dair algısının, gerçekte yaşananlarla orantısız olduğunu görebilirsiniz. Belki de Bayan I., birinin kendisini görmezden geldiğini hissetmekle ilgili çok düşük bir eşiğe sahiptir ve bu da geçmiş ilişkilerinde oluşmuş beklentilere dayanmaktadır. Böyle düşük bir eşiğe sahip olmak, kuşkusuz mevcut ilişkilerini de etkilemektedir. Amacımız, hastanın başkalarına yönelik beklentilerindeki çarpıklığı fark etmesine yardımcı olarak, güncel ilişkilerini iyileştirmesini sağlamaktır.
İşte bunu nasıl yaptığımıza dair bir örnek:
Bay J., iş arkadaşlarıyla yaşadığı sorunlar nedeniyle terapiye başvuran 44 yaşında bir erkektir. Biraz alaycı bir kişiliğe sahip olan Bay J., iş arkadaşlarının işleri onun üzerine “yıktığını” hissetmekte ve onların destekleyici olmayacaklarını beklemektedir. Aşağıdaki seansta terapist, alışılmadık bir şekilde seansa 5 dakika geç başlamıştır. Bu, 45 dakikalık bir seansın son 15 dakikasından bir kesittir:
Bay J. Sanırım söyleyeceklerim bu kadar -sanki içimden bir şey çekildi.
Terapist Bu sizin için oldukça alışılmadık bir durum -acaba ne oldu? (yüzleştirme)
Bay J. Bilmiyorum -sadece seansın neredeyse bittiğinin farkına vardım ve bugün seansımızın kısa kesileceğini düşündüm.
Terapist Yani seansa 5 dakika geç başladığım için bugün seansta zaman kaybedeceğinizi bekliyorsunuz. (yorumlama)
Bay J. Evet, sanırım öyle -normalde böyle davranmadığınızı biliyorum ama burada otururken bunu düşündükçe sinirlenmeye başladım. İşte bu, işte de böyle oluyor.
Terapist, Bay J.’nin söyleyecek hiçbir şeyi olmaması şeklindeki direncini fark eder. Bu durum bu hasta için alışılmadık olduğundan, hastayı yüzleştirmeye karar verir. Terapist, hastanın seansa geç başlandığı için seansın daha kısa süreceğini beklediğini duyar ve bunun başkalarına yönelik bilinçdışı bir beklentinin ürünü olduğunu yorumlar. Bu yorum, hastanın bilinçdışı fantezisini anlamasını derinleştirir.
Bu örnekte, hastanın insanların kendisinden yararlanacağı yönündeki bilinçdışı beklentisinin açığa çıkarılması, bunun terapist ile yaşanması sayesinde kolaylaşır. Beş dakika çok uzun bir süre olmasa da, hastanın zihninde bu, terapistin bile onu sömüreceğinin bir simgesi hâline gelir. Bu durumu terapötik ilişki içinde görmek şu açıdan yardımcı olur:
- terapistin, hastanın bilinçdışı beklentisini anlamasına, ve
- hastanın, bu örüntüyü fark ederek çevresindeki insanlardan daha gerçekçi biçimde farklı beklentiler geliştirebileceğini anlamaya başlamasına yardımcı olur.
Umut edilen, hastanın terapistin çevresindeki insanlardan genellikle beklediği biçimde davranmadığını gördükçe, başkalarına ilişkin bilinçdışı beklentilerini yavaş yavaş yeniden yapılandırabilmesidir. Tıpkı benlik algısının değişiminde olduğu gibi, bu süreç de gelişimin yeniden etkinleştirilmesi (reactivating development) olarak kavramsallaştırılabilir.
Artık tekniklerimizi öz-değer düzenlemesini ve başkalarıyla ilişkileri geliştirmek için nasıl kullanabileceğimizi incelediğimize göre, şimdi bunları karakteristik başa çıkma mekanizmalarını dönüştürmek için nasıl kullandığımıza geçelim.
Bir yanıt yazın