Bu sayfada Psychodynamic Psychotherapy: A Clinical Manual‘in [Psikodinamik Psikoterapi: Klinik Bir Manuel] bölümlerinin çevirilerinin linkleri yer almaktadır.
Kitabın bölümleri
BİRİNCİ KISIM: Psikodinamik Psikoterapi Nedir?
1 Hareket Halindeki Bir Zihin İçin Tedavi
2 Psikodinamik Psikoterapi Nasıl Çalışır?
İKİNCİ KISIM: Değerlendirme
3 Güvenli Bir Yer Oluşturma ve Değerlendirmeye Başlama
4 Ego İşlevinin Değerlendirilmesi
5 Formülasyon: Problem → Kişi → Hedefler → Kaynaklar modeli
6 Psikodinamik Psikoterapi İçin Endikasyonlar
ÜÇÜNCÜ KISIM: Tedaviye Başlama
7 Bilgilendirilmiş Onam ve Hedef Belirleme
8 Çerçevenin Belirlenmesi ve Sınırların Oluşturulması
9 Terapötik Bir İttifak Geliştirme
11 Bir Psikoterapi Seansını Yürütme: Süre ve Sıklıkla İlgili Kararlar
12 Hastalarımızın Bize Karşı Duyguları ve Bizim Onlara Karşı Duygularımız
14 Anlam Arama
DÖRDÜNCÜ KISIM: Dinle/Düşün/Müdahale Et
BEŞİNCİ KISIM: Bir Psikodinamik Psikoterapiyi Yürütme: Teknik
19 Duygulanım
21 Aktarım
22 Karşıaktarım
23 Bilinçdışı Çatışma ve Savunma
24 Rüyalar
Beşinci Kısım için aktiviteyi gözden geçirin -terapide bir anın anlaşılması
ALTINCI KISIM: Terapötik Hedeflere Ulaşma
25 Benlik Algılarını ve Benlik Saygısını Düzenleme Yeteneğini Geliştirme
26 Başkalarıyla İlişkileri Geliştirme
27 Karakteristik Adaptasyon Yöntemlerini Geliştirme
28 Diğer Ego İşlevlerini Geliştirme
YEDİNCİ KISIM: Çalışma ve Sonlandırma
30 Sonlandırma
31 Öğrenmeye Devam Etme
Önerilen Kaynaklar
Dizin
Giriş
“Neden iyi bir ilişkim yok?”
“Neden etrafımdakilerle sürekli kavga ediyorum?”
“Neden çocuklarıma daha fazla sabredemiyorum?”
“Neden kendimi iyi hissedemiyorum?”
Kendimizi iyi hissetmek, başkalarıyla sevgi dolu ilişkiler kurmak ve tatmin edici işler yapmak… Bunlar çoğumuzun hedefleridir. Hepimizin, söz konusu hedeflere ulaşmak için bize rehberlik eden belirli örüntüleri [pattern] vardır. Yetişkinliğimizde, örüntülerimiz oldukça sabitleşmiş olur ve onları değiştirmek o kadar da kolay olmayabilir. Bu örüntülerin alışılmış doğası, suyun bir tepeden aşağı akmasına benzer -bir süre sonra belirli bir kanal (su yolu) oluşur ve su her zaman o kanaldan aşağı akar. Suyun yolunu değiştirmek, başka bir kanaldan akmasını sağlamak için çok çalışmanız gerekir. İnsan için de durum aynıdır: Belli bir yaştan sonra düşünce ve davranış şeklimiz konusunda oldukça tutarlı oluyoruz. Ancak birçok insanın, kendileri hakkında düşünme ve başkalarıyla ilişki kurma yöntemleri, tutarlı olsa da uyumsuzdur [maladaptive]; onları değiştirmek için de bir yönteme [way] ihtiyaçları vardır.
İnsanlar çoğunlukla, değişmek istemelerine [want] rağmen, neyi [what] değiştirmek istediklerini bilmiyorlar. Çünkü alışılagelmiş örüntüler çoğu zaman, farkında olunmayan arzular, düşünceler, korkular ve çatışmalar tarafından motive edilir. Örneğin, asla kendini savunmayan ve nedenini bilmeyen -ama içten içe cezalandırılmayı hak ettiğini düşünen- ya da, yalnız olan ve başkalarından kaçmasına neden olan şeyin aslında reddedilme korkusu olduğunu düşünemeyen birini ele alalım. Bu insanlar için, derinlere yerleşmiş düşünceleri ve korkuları hakkında bilgi edinmek çok güçlü bir etki yaratabilir. Kendine güvenmeyen bir kadın, kendi kendini sabote etmenin yaşam boyu süren bir kendini cezalandırma biçimi olduğunu anlayabilir; yalnız bir erkek, başkalarına olan ihtiyacını inkar ederek kendini yalnızlaştırdığını anlamaya başlayabilir. Bu şekilde insanlar, yeni davranış kalıpları [patterns of behavior] geliştirmeye ve hayatlarını değiştirmeye başlayabilirler.
Buraya kadar söylediklerim, psikodinamik psikoterapinin ne ile ilgili olduğunu gösteriyor. O, insanlara, yaşam kalitelerini yükseltmek için, yeni düşünme ve davranma yöntemleri yaratma şansı sunar. Psikoterapiyi, gelişimi yeniden etkinleştirme süreci olarak düşünebiliriz. Psikodinamik psikoterapinin bu yaklaşımıyla ilgili heyecan verici olan şeylerden biri, nöral bilimdeki gelişmelerle uyumlu olmasıdır.1-4 Örneğin, bütün öğrenmelerin nöral devrelerdeki değişimlerle ilişkili olduğunu varsayıyoruz -bu nedenle yetişkin beyinleri her zaman değişebilir. Eric Kandel’in sözleriyle şunu diyebiliriz: Psikoterapi işe yaradığında, sadece sinapslarda değil ama gene de sinapslarda, beyin fonksiyonlarını etkileyerek çalışır.5 Yeni gelişim – yeni bağlantılar – yeni örüntüler [new growth – new connections – new patterns].
Söz konusu yaklaşıma göre, her ortam bu yeni büyüme için uygun değildir. Bunun için, kişinin kendini yeterince güvende hissedeceği, belirli koşullara ihtiyacımız vardır. Alışkanlık haline gelen herhangi bir şeyi değiştirmek için çalışacaksanız, bir koç, öğretmen veya ebeveyne ihtiyacınız olabilir. Psikodinamik psikoterapide o kişi terapisttir. Değişim, yalnızca, insanlar kendileri hakkında yeni şeyler öğrendikleri için değil bu yeni ilişki bağlamında yeni düşünme ve davranma yollarını deneyecek kadar güvende hissettikleri için de gerçekleşir.
Bu kılavuz/manuel size psikodinamik psikoterapi yapmayı öğretecektir. İlk olarak psikiyatri asistanlarına eğitim vermek için bir müfredat olarak geliştirildiğinden, birkaç yıldır sınıflarda test edilmektedir. Basit bir dil ve özenle açıklamalı örnekler kullanarak sizi, değerlendirmeden sonlandırmaya sistematik olarak götürecektir. Psikodinamik psikoterapi, terapistin dikkatli ve incelikli bir şekilde kapsamlı bir değerlendirme yapmasını, terapötik bir çerçeve oluşturmasını, hastayla belirli şekillerde etkileşim kurmasını ve terapötik stratejiler hakkında seçimler yapmasını gerektiren spesifik bir terapi türüdür. Bu kitapta yolculuk ederken, tüm bu temel becerileri öğreneceksiniz. İşte temel yol haritası:
Birinci Kısım (Psikodinamik Psikoterapi Nedir?) size psikodinamik psikoterapiyi ve onun işe yaradığını varsaydığımız yollarından bazılarını tanıtacaktır.
İkinci Kısım (Değerlendirme), ego işlevi ve savunmalarının değerlendirilmesi de dahil olmak üzere hastaları psikodinamik psikoterapi için nasıl değerlendireceğinizi öğretecektir.
Üçüncü Kısımda (Tedaviye Başlamak), terapötik ittifakı güçlendirmek, çerçeveyi belirlemek ve hedefler belirlemek dahil olmak üzere tedaviye başlamak için temel bilgileri öğreneceksiniz.
Dördüncü Kısım (Dinleme/Refleksiyon/Müdahale) size hastaları dinlemenin, duyduklarınız üzerinde düşünmenin ve nasıl ve ne söyleyeceğiniz konusunda seçimler yapmanın sistematik bir yolunu öğretecektir.
Beşinci Kısım (Bir Psikodinamik Psikoterapi Yürütmek: Teknik), dinleme/refleksiyon/müdahale etme yöntemini psikodinamik tekniğin temel öğelerine –duygulanım, direnç, aktarım, karşıaktarım, bilinçdışı fantezi, çatışma ve rüyalar– uygulamayı öğretecektir. O zamana kadar terapötik hedeflere ulaşmak için bu yöntemleri kullanmaya hazır olacaksınız.
Altıncı Kısımda (Terapötik Hedeflere Ulaşmak) bu tekniklerin benlik saygısı, başkalarıyla ilişkiler, karakteristik uyum sağlama yolları ve diğer ego işlevleriyle ilgili sorunları ele almak için nasıl kullanıldığını göreceksiniz.
Son olarak, Yedinci Kısım (Derinlemesine Çalışma ve Sonlandırma), tekniğimizin zaman içinde nasıl değiştiğini ele alarak sizi tedavinin sonuna götürecektir.
Öğrenme aktif olduğunda en iyisidir –ve böylece birçok bölümün sonuna önerilen etkinlikleri ekledik. Bunlar, bu kitapta öğreneceğiniz beceri ve teknikleri denemenizi sağlamak için tasarlanmıştır. Tek başına, bir partnerle veya bir sınıf etkinliğinin parçası olarak yapılabilirler. “Yorumlar”, refleksiyona ve tartışmaya rehberlik etmesi için dahil edilmiştir; kesin veya “doğru” cevaplar olmaları amaçlanmamıştır.
Jargon kullanımıyla ilgili birçok kasıtlı seçim yaptık. Örneğin, “aktarım” ve “direnç” gibi terimleri Beşinci Kısımda resmen tanıtana kadar kapsamlı bir şekilde kullanmıyoruz, çünkü terimlerimizi dikkatli bir şekilde tanımlamak istiyoruz ve bu tedavi hakkında bilgi edinmeye başlarken, mümkün olduğunca açık düşünmenizi istiyoruz. Hepimizin bu kavramlar hakkında yerleşmiş fikirleri var ve mümkün olduğu kadar önceden sahip olunan kavramların etkisini azaltmaya çalışıyoruz. Ayrıca nesne ilişkileri kuramı ve kendilik psikolojisi gibi belirli psikodinamik psikoterapi kuramsal ekollerini tartışmaktan bilinçli olarak kaçınmaya karar verdik. Yine bu karar, psikodinamik psikoterapi tekniğini mümkün olan en ekümenik/evrensel [ecumenical] şekilde öğretme niyetimizi yansıtmaktadır.
O halde en baştan başlayalım -Birinci Kısım ve “Psikodinamik Psikoterapi Nedir?”
Birinci Kısım: Psikodinamik Psikoterapi Nedir?
İkinci Kısım: Değerlendirme
Giriş
Temel kavramlar
Psikodinamik psikoterapinin dört temel aşaması vardır:
- değerlendirme (evaluation)
- indüksiyon (başlangıç) [[induction [beginning]]
- orta aşama (tedavinin ana çalışma süresi) [midphase [main work time of the therapy]]
- sonlandırma (bitiş) [termination [ending]]
Psikodinamik psikoterapinin değerlendirme aşamasının iki ana hedefi vardır:
- Vakayı formüle etmek ve öneride bulunmak için hasta hakkında bilgi toplamak
- Hastayla bağlantı kurmak ve tedavinin gidişatını ayarlamak
Psikodinamik psikoterapinin dört temel aşaması vardır:
Aşama | Amaçlar |
Değerlendirme | Değerlendirme yapmayı içerir. |
Tedaviye başlama | Tedaviyi oluşturmayı, hastayla ittifak kurmayı, hedefler belirlemeyi ve hastanın terapiyi kullanmayı öğrenmesine yardım etmeyi içerir. |
Orta aşama | Tedavinin ana çalışma süresi: hasta ve terapist, terapötik hedeflere ulaşmak için birlikte iyi çalışıyor. |
Sonlandırma | Tedaviyi sonlandırma: hedefleri pekiştirmeyi, tedaviyi gözden geçirmeyi, değişimin gerçekçi bir şekilde değerlendirilmesini ve gelecekteki değişim olasılığını, gerekirse gelecekteki tedaviyi planlamayı ve vedalaşmayı içerir. |
Bu kılavuzda, tedavinin tüm aşamalarını gözden geçireceğiz. Bu kısımda değerlendirme aşaması [evaluation phase] ile başlayacağız.
Hastalarımıza en iyi şekilde yardımcı olabilmek için, onları yardıma götüren sorunları ve zihinlerinin karakteristik olarak çalışma şeklini olabildiğince çok anlamamız gerekir. Bu, değerlendirme aşamasının görevidir.
3. Bölüm, hastalarınızı özgürce ve açık bir şekilde konuşmaya teşvik etmek için tasarlanmış rahatlık ve duygusal güvenlik koşulları yaratırken tam bir öykü almayı öğretecektir.
4. Bölüm, özellikle savunma mekanizmaları da dahil olmak üzere ego işlevlerinin değerlendirilmesine odaklanmaktadır.
5. Bölüm‘de, psikodinamik psikoterapi için belirli hedefleri formüle etmenize yardımcı olacak, klinik veriler hakkında düşünmenin ve düzenlemenin özel bir yolunu –Problem → Kişi → Hedefler → Kaynaklar modeli– açıklayacağız.
Son olarak, Bölüm 6, bu tür bir tedaviden en çok kimin yararlanacağı konusunda net bir fikir edinebilmeniz için psikodinamik psikoterapinin genel endikasyonlarını açıklamaktadır.
Üçüncü Kısım: Tedaviye Başlama
Temel kavramlar
Psikodinamik psikoterapinin başlangıcına indüksiyon aşaması [induction phase] da denir. Bu aşamanın önemli hedefleri şunlardır:
- bilgilendirilmiş onam [informed consent] almak için tedavi önerilerini ve alternatiflerini tartışmak
- tedavi için hedefler [goal] belirlemek
- çerçeveyi [frame] düzenleme
- sınırların [boundary] belirlenmesi
- terapötik bir ittifak [therapeutic alliance] geliştirmek
Bu aşamada ve tedavi boyunca hastanın terapist hakkındaki duygularına ve terapistin hasta hakkındaki duygularına empatik bir şekilde bakmak ve onları aynı şekilde dinlemek, hastayı anlamak için önemli araçlardır.
Psikodinamik psikoterapinin başlangıcı aynı zamanda farmakoterapiyi de içerebilir.
Tedavinin başlangıcında ve tedavi boyunca iki tedavinin birlikte nasıl çalıştığını anlamak önemlidir.
İşleri baştan net bir şekilde ayarlamak
Hayattaki pek çok şeyde iyi bir başlangıç, projenin geri kalanı için kritik öneme sahiptir. Şunlar hakkında düşünün:
- bir makale için taslak yazmak
- bir tarif için en iyi malzemeleri toplamak
- bir gezi için güzergah planlamak
- bir binanın temelini kazmak
Tüm bu durumlarda sağlam bir başlangıç ve iyi bir planlama genellikle başarının anahtarıdır.
Aynı şey psikodinamik psikoterapiye başlamak için de geçerlidir.
Terapi için bir çerçeve oluşturmak, hastayla etkileşim kurmak ve hedefler belirlemek tedavinin potansiyel başarısı açısından çok önemlidir. Sonraki bölümlerde psikodinamik psikoterapiye başlamak için gerekli olan faktörleri tartışacağız.
Dördüncü Kısım: Dinle/Derinlemesine Düşün/Müdahale Et
Giriş
Temel kavramlar
Psikodinamik psikoterapinin temel teknikleri üç kategori altında ele alınabilir:
• Dinleme (listening)
• Refleksiyon (reflecting)
• Müdahale etme (intervening)
Genelde bunun hakkında düşünmesek de, başka biriyle konuşmak üç aşamalı bir süreci içerir. Karşımızdaki kişinin söylediklerini dinleriz, duyduklarımızı işlemden geçiririz ve kişiye karşılık veririz.
İdeal olarak, bir sosyal ilişkide insanlar birbirlerini oldukça dengeli bir şekilde dinler ve yanıtlar. Ancak terapötik ilişki, çoğu sosyal ilişkiden farklı olarak orantısızdır. Sonuç olarak, bir psikodinamik psikoterapideki düzen, odak noktasının yalnızca hastanın getirdiği problemler üzerinde olmasıdır. Hasta terapisti dinlese de, terapistin söylemesi gereken genellikle kendisi hakkında değil, hasta hakkındadır. Bu nedenle, psikoterapistler kendilerini yeni bir şekilde dinlemek ve yanıt vermek için eğitmelidirler.
Bu kılavuzda size üç temel adımı kullanarak psikodinamik psikoterapinin temel tekniklerini öğreteceğiz: Dinleme, refleksiyon ve müdahale.
Dinleme, verileri topladığımız adımdır; refleksiyon, bu verileri işlediğimiz ve ne zaman ve nasıl müdahale edeceğimize karar verdiğimiz adımdır; müdahale ise, bilinçdışı materyali ortaya çıkarmak veya zayıflamış ego işlevini desteklemek için hastayla sözlü olarak etkileşime girdiğimiz adımdır.
Beşinci Kısım: Bir Psikodinamik Psikoterapiyi Yürütme: Teknik
Giriş: Genel terapötik stratejiler
Temel kavramlar
Hastalarımız psikodinamik psikoterapide konuşurken birçok şey duyarız.
Bazı önemli unsurları dinlemek hastalarımızı anlamamıza şu amaçlarla yardımcı olur:
- bilinçdışı materyali açığa çıkarmak
- zayıflamış ego işlevlerini desteklemek
Bu önemli unsurlar şunları içerir:
- duygulanım [affect]
- direnç [resistance]
- aktarım [transference]
- karşıaktarım [countertransference]
- bilinçdışı fantezi, çatışma, savunma [unconscious fantasy, conflict, defense]
- rüyalar [dreams]
Tüm psikodinamik psikoterapiler hem açığa çıkarma [uncovering] hem de destekleme [supporting] tekniklerini kullanır. Baskın olan mod ne olursa olsun, terapist hastanın ihtiyacına göre bir moddan diğerine esnek bir şekilde geçmeye hazırlıklı olmalıdır.
Terapide kendini güvende hissetmek ve anlaşılabilmek için tüm hastaların biraz desteğe ihtiyacı vardır.
Önemli unsurları dinlemek
Herhangi bir psikoterapi seansında ortaya çıkan birçok tema vardır. 16. Bölüm‘de tartıştığımız gibi, seansın başında ambiyant dinlemeyi [ambient listening] kullanırız ve hastanın çağrışım akışıyla dikkatimizin konudan konuya çekilmesini sağlarız. Ancak filtrelemeye ve odaklanmaya başladıkça odaklandığımız bazı unsurlar var. Bunlar, hastaların duygulanımlarını, tedaviye karşı çalışma şekillerini (direnç), bizimle ilgili duygularını (aktarım), fantezilerini, çatışmalarını ve rüyalarını içerir. Ayrıca hastayla ilgili kendi duygularımızı da dikkatle dinleriz (karşı aktarım). Bu unsurlar özellikle hastayı bilinçdışı materyale doğru yönlendirmede ve bizi egonun zayıf olduğu alanlara yönlendirmede faydalıdır. Kitabın bu kısmındaki her bölümde bu temel unsurlardan biri tartışılacaktır. Bir psikoterapi seansı yürüttüğünüzde, o seanstaki baskın duygulanımı, direnci, aktarımı, karşı aktarımı, bilinçdışı fantezileri, çatışmaları ve savunmaları adlandırabilmelisiniz. Bu kısmın sonundaki gözden geçirme etkinliği bunu uygulamanıza olanak sağlayacaktır.
İlk değerlendirme sırasında hastanın güçlü yönleri, sorunları ve ihtiyaçları hakkında edindiğiniz bilgilere dayanarak, artık hastanıza en iyi şekilde yardımcı olacak temel yaklaşımın hangisi olduğuna karar verebilirsiniz:
- bilinçdışı materyalin açığa çıkarılması ve/veya
- destek sağlama
Tekniğin bir karışımını kullanmak
Bu da tedavinin başlangıcında kullanacağınız baskın [predominant] teknikleri (açığa çıkarma veya destekleme) tanımlar. Ancak günlük klinik pratiğin gerçeği, psikodinamik terapistlerin tipik olarak hastanın o andaki özel ihtiyaçları ve yeteneklerine uygun destekleyici ve açığa çıkarıcı tekniklerin bir karışımını kullanmasıdır. Belirli bir “karışım [mix]” hastadan hastaya ve bazen aynı hastada andan ana değişir. Bununla ilgili seçimleriniz, hastanın duygusal ve zihinsel işleyişinin hangi yönlerinin “desteğe” ihtiyaç duyduğu ve hastanın bilinçdışı materyal hakkında öğrenmeye ne kadar tahammül edebildiği konusundaki anlayışınız tarafından yönlendirilir. Eğer ağırlıklı olarak açığa çıkarıcı bir yaklaşım seçtiyseniz yine destekleyici müdahaleleri kullanabilirsiniz, eğer ağırlıklı olarak destekleyici bir yaklaşım seçtiyseniz yine açığa çıkarıcı müdahalelerde bulunabilirsiniz.
Tüm hastaların biraz desteğe ihtiyacı var
Ancak tüm [all] hastaların biraz desteğe ihtiyacı olduğunu unutmayın. Daha sağlıklı hastalar genellikle tüm psikodinamik psikoterapide örtülü olarak mevcut olan destekten (yargılayıcı olmayan bir atmosferde duyulma ve anlaşılma hissi) başka bir şeye ihtiyaç duymazlar. Bazı hastalar, terapötik ilişkide kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olmak için tedavinin başlangıcında daha fazla desteğe ihtiyaç duyabilirler. Bazıları ise terapinin ilerleyen dönemlerinde bir kriz ortaya çıktığında daha fazla desteğe ihtiyaç duyabilirler. Son olarak, bazı hastaların tedavi boyunca sürekli desteğe ihtiyacı olabilir.
Bu çerçeveyle psikodinamik bir psikoterapi seansındaki ana temaları dinlemeye, derinlemesine düşünmeye ve bunlara müdahale etmeye geçelim.
Beşinci Kısım için gözden geçirme etkinliği – terapideki bir anı anlama
Bu noktaya geldiğinizde çok şey öğrenmiş oldunuz -bir hastayı nasıl değerlendireceğinizi; nasıl dinleyeceğinizi, düşüneceğinizi ve müdahalede bulunacağınızı; ve terapide ortaya çıkan farklı hatlarla nasıl çalışacağınızı. Bu süreçte, bu kitapta öğretilen yeni becerileri uygulamanıza yardımcı olacak bazı alıştırmalar yaptınız. Pek çok açıdan, tümü hastalarınızla olan anbean etkileşimleri analiz edebilme becerisinde birleşmektedir. O anda olup biten her şeyin farkında olmak, psikodinamik psikoterapiyi başarılı bir şekilde yürütebilmek için kritik önemdedir. Hasta(ları)nız ile geçirdiğiniz herhangi bir anda şunları tanımlayabilmelisiniz:
- ne duyduğunuz
- duyduklarınız üzerine nasıl düşündüğünüz
- nasıl ve neden o şekilde müdahale etmeye karar verdiğiniz
Şunları da belirleyebilmelisiniz:
- baskın duygulanım
- baskın direnç
- baskın aktarım
- baskın karşıaktarım
- baskın bilinçdışı fantezi
- baskın teknik modunuz
Bunu yapabiliyorsanız, psikodinamik bir psikoterapist olma yolunda ilerliyorsunuz demektir. Aşağıdaki bir psikoterapiden alıntıda yer alan yukarıdaki unsurları (#1–6) belirleyip belirleyemeyeceğinize bakın:
Bay B, 35 yaşında, evli, Afrika kökenli Amerikalı bir avukattır ve üç yıldır beyaz, kadın bir terapistle haftada iki kez psikoterapiye devam etmektedir. Geçen Çarşamba günü saat 17.45’teki seansına, aslında gelmek istemediğini ama nedenini bilmediğini söyleyerek gelmiştir. Genellikle seanslara gelmeyi dört gözle beklediğini, fakat bugün neredeyse arayıp iptal edeceğini belirtmiştir. Ardından konuyu değiştirerek son davasını büyük bir ayrıntıyla anlatmaya başlamıştır.
Hasta konuşurken, terapist davanın ayrıntılarından çok sıkıldığını ve zihninin dağılmaya başladığını fark etti. Bu hasta genellikle oldukça ilgi çekici olduğundan, terapist bunun nedenini merak etti ve muhtemelen hastanın tedaviye ilişkin duygularından daha fazla söz etmeye direndiğini düşündü. Bu dirençle yüzleştirmeye karar verdi ve şöyle dedi: “Seansa gelmek istemediğinizi söylediniz, sonra da davadan söz etmeye geçtiniz.” Hasta ise şu yanıtı verdi: “Dava aklımda. Çalıştığım ortak bana çok fazla yükleniyor. Geceleri ve hafta sonları da oradayım. Hatta bu akşam seans bittikten sonra bile geri dönmek zorundayım.” Terapist, hemen hastaya daha geç bir seans sunabilmiş olması gerektiğini düşünür gibi oldu, kendini kötü hissetti; oysa hastanın girdiği seans onun için günün son seansıydı. Neden kendini bu kadar kötü hissettiğini merak etti. Hastanın seansa gelmek istememesiyle çalıştığı ortak arasında bir aktarım bağlantısı olabileceğini düşündü -ancak bunun tam olarak ne olduğunu bilmiyordu. Bunun üzerine, hastanın bir sonraki söyleyeceklerini beklemeye karar verdi.
Hasta kısa bir duraksamadan sonra şöyle dedi: “Bu davada beni deli eden şey, dava üzerinde çalışan iki kişi -iki ortak- olmamız. Ben araştırma için canımı dişime takıyorum ama diğer adamın duruşmada ikinci sandalyeyi alacağını [duruşmada baş avukata yardımcı olacak, ikinci en önemli pozisyona atanacağını] düşünüyorum. Bu adil değil. Sanırım bu, onun beyaz olmasından kaynaklanıyor olabilir.” Bunu söyler söylemez, terapist yeniden kendini kötü hissetti -bu, onun beyaz olmasından mıydı, diye merak etti. Hastanın söylediklerinin doğru olup olmadığını düşündü ve doğrudan empati kurma dürtüsü hissetti. Bunun tam olarak anlayamadığı bir karşıaktarımın sonucu olduğunu fark etti. Kendi beyazlığını yeniden düşündü ve hastanın ortaklara yönelik öfkesinin kendisiyle de ilgili olabileceğini düşündü, her ne kadar nasıl olduğunu bilemese de.
Terapist, seansın başına geri dönmeye ve hastayı olası bir dirençle yeniden yüzleştirmeye karar verdi; şöyle dedi: “Seans sonrası işe geri dönmeniz gerektiğini söylediniz, ama acaba seansa gelmek istememenizle ilgili aklınıza başka bir şey geliyor mu?” Hasta, “Hayır, sanmıyorum” dedi, “Ama sizin de bu kadar geç çalışmaktan hoşlanmadığınızı düşünüyorum. Uzun saatler çalışıyorsunuz -Pazartesi günleri buraya sabahın erken saatlerinde geliyorum- ve hastaları arka arkaya, ara vermeden görüyorsunuz. Muhtemelen gecenin bu saatinde eve gitmek istiyorsunuzdur.” Terapist bunun ilginç bir dönüş olduğunu düşündü -hasta neden aniden onunla ilgilenmeye başlamıştı? Ve bunun kendi suçluluğuyla ne ilgisi vardı?
Hasta terapide olup bitenlerle ilgili daha somut şeyler söylemeye başladığından, terapist daha fazla çağrışım istemeyi tercih etti. “Hastaları arka arkaya görmem hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sordu. Hasta, “Şey,” dedi, “Üniversitedeyken terapistime gidiyordum, onun iki kapısı vardı -birinden girer, diğerinden çıkardınız. Böylece önümde ya da arkamda kimin olduğunu hiç bilmezdim. Onu daha çok seviyordum. Burada ise, içeri girmeden önce ofisten kimin çıktığını her zaman görebiliyorum. Eğer hastaları bu kadar yakın saatlerde almasaydınız, asla bilmezdim.” Ardından terapist, son iki haftadır Bay B.’den önceki seansta yeni bir hastanın başladığını fark etti -Bay B. ile yaşıt, uzun boylu, sarışın, beyaz bir erkekti. İşte hukuk bürosundaki ikinci adama ve terapistin suçluluk uyandıran karşıaktarım duygusuna bağlantı buradaydı. Hasta, terapistin kendisine yakışıklı bir beyaz erkeğe terapi yaptığını göstermesinden öfke duyuyordu.
Peki bu öfke yüzeye yakın mıydı? Hasta, beyaz adamı tercih eden ortağa duyduğu öfkeyi belli ölçüde kabul edebiliyordu, ancak terapistin çok çalıştığına dair kaygı göstererek ona yönelik öfkesini hafifletmesi gerekiyordu. Terapist, ona yönelik öfkenin hâlâ ele alınamayacak kadar derinde olduğuna karar verdi. Ancak aynı zamanda aktarım hakkında bir şeyler ele alması gerektiğini de biliyordu, çünkü bu neredeyse hastanın seansı atlamasıyla sonuçlanmıştı. Acaba bir yoruma hazır mıydı? Seansın bitmesine sadece 15 dakika kalmıştı -ve hasta bu konu hakkında konuşmaya istekli görünüyordu- bu yüzden denemeye karar verdi. Acaba doğrudan tüm yoruma mı gitmeliydi -yani, hastanın yeni hastayı görmek istemediği için seansa gelmek istemediği yorumuna? Daha yavaş başlamaya karar verdi ve yeni hasta hakkında konuşmaya direnç göstermesiyle yüzleştirdi onu. “Belki ofisten çıkarken gördüğünüz biri hakkında bazı düşünceleriniz vardır,” diye girişimde bulundu. Hasta kısa bir duraksamanın ardından şöyle dedi: “Bekleme odasında nadiren başımı kaldırırım. Kafamı dergiye gömerim. Ama geçen sefer buradayken, bu adam çıkmadan önce tuvalete gitmek için neredeyse üzerime düştü. Başımı kaldırmak zorunda kaldım. Baştan aşağı Brooks Brothers kıyafetli. O tipi bilirim -üniversitede maçlardan sonra bizi bekleyen o kardeşlik kulübü çocukları. Ve senin ofisinde -bu koltukta!” Çok yaklaştığını düşündü terapist ve yorumu yapmaya karar verdi: “Belki bugün gelmek istememenizin nedeni, o hastayı görmek istememeniz olabilir.” Hasta tavana bakarak şöyle dedi: “Benden önce gelen tombul kızı seviyordum. O iyiydi. Ama bu adam. Ve şimdi muhtemelen onu her hafta görmek zorunda kalacağım.” Terapist, hastanın kıskandığını ve kendisinin beyaz kardeşlik kulübü çocuğunu ona tercih ettiğini düşündüğünü anladı; tıpkı ortağın diğer avukatı ona tercih etmesi gibi. Ayrıca, suçluluk duygularının, bu hastaları arka arkaya koyarak duyarsız davranmış olabileceği fikriyle ilgili olduğunu fark etti ve eğer bunu anlarsa, hastanın kendi ırkıyla, kadınlarla, beyaz erkeklerle ve kendisiyle olan ilişkisi hakkında daha fazla şey öğrenebileceğini düşündü. Ancak seans bitmişti -bu, bir sonraki haftaya kalacaktı.
Yorum
- Baskın duygulanım – öfke
- Baskın direnç – seansları aksatma
- Baskın aktarım – kıskançlık, annesel, erotik
- Baskın karşıaktarım – suçluluk
- Baskın bilinçdışı fantezi – “Siyah bir erkek olarak, beyaz erkekler karşısında her zaman geri plana atılacağım.”
- Baskın teknik mod – açığa çıkarıcı
Bunu, yürütmekte olduğunuz bir terapiden bir an ile yapıp yapamayacağınıza bakın. Kendi duygularınızı anlamanıza ne kadar izin verirseniz, bunda o kadar iyi olursunuz. Yardıma ihtiyacınız olursa, bunu bir meslektaşınızla, bir süpervizörünüzle ya da hatta kendi terapistinizle tartışın. Bir anı anlayabilirseniz, bunları bir araya getirerek tüm tedaviyi anlamanız mümkündür. Bu konuda ustalaştığınızda, siz ve hastanız onun bilinçdışı düşüncelerini ve duygularını öğrendikçe, bu neredeyse kendiliğinden gerçekleşecektir.
Altıncı Kısım: Terapötik Hedeflere Ulaşma
Giriş
Temel kavramlar
Psikodinamik psikoterapinin ana hedefleri şunlardır:
- kendilik algılarının [self-perception] ve öz saygı [self-esteem] düzenlemesinin iyileştirilmesi
- başkalarıyla ilişkileri geliştirmek
- dış ve iç uyaranlara uyum sağlama yollarını geliştirmek
- diğer ego işlevlerinin iyileştirilmesi
Bu hedeflere ulaşmada hem destekleme hem de açığa çıkarma stratejileri kullanılır.
Bu kılavuzun önceki bölümlerinde aşağıdakileri nasıl yapacağınızı öğrendiniz:
- hastaları psikodinamik psikoterapi açısından değerlendirmek
- tedaviyi oluşturmak
- hastaları dinlemek, duyduklarınız üzerinde düşünmek ve hem desteklemek hem de açığa çıkarmak için müdahale etmek
- duygulanım, direnç, aktarım, karşı aktarım, çatışma, fantezi ve rüyalara yanıt vermek için dinlemeyi, refleksiyonu ve müdahale etmeyi kullanmak
Artık hastaların terapötik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için bu teknikleri kullanmaya hazırsınız. Bu, terapinin orta aşamasının ana çalışmasıdır. Sonraki dört bölümde ana hatlarını çizdiğimiz teknikleri hastalarla yaptığımız çalışmanın dört ana hedefine uygulayacağız:
- kendilik algılarının ve öz saygı düzenlemesinin iyileştirilmesi
- başkalarıyla ilişkileri geliştirmek
- iç ve dış uyaranlara uyum sağlamanın karakteristik yollarını geliştirmek
- diğer ego işlevlerinin iyileştirilmesi.
Yedinci Kısım: Derinlemesine Çalışma ve Sonlandırma
Giriş
Temel kavramlar
Psikodinamik psikoterapinin sonraki aşamaları orta aşama ve sonlandırma aşamasıdır.
Orta aşamada hasta ve terapist, tedavide tekrar tekrar ortaya çıkan temel sorunları ele alarak kalıcı değişimi kademeli olarak gerçekleştirmek için birlikte çalışırlar. Buna derinlemesine çalışma [working through] denir.
Psikodinamik psikoterapinin son aşaması olan sonlandırma [termination], tedavinin sonunu işaret eder ve terapistin bu aşamaya uygun özel teknikleri kullanmasını gerektirir.
Tedavinin başlangıcı nasıl özel teknikler gerektiriyorsa, orta ve son aşamalar da öyle. Orta aşama genellikle en uzun aşamadır ve hasta ile terapistin güçlü bir ittifak içinde olduğu ve birlikte iyi çalıştığı zamandır. Altıncı Bölümde tartıştığımız tüm terapötik hedefleri ele almanın zamanı geldi. Terminasyon, güçlü duyguların, regresyonun, yasın ve pekiştirmenin [consolidation] zamanıdır. Sonraki bölümlerde tekniğinizi nasıl ve ne zaman değiştireceğinize özellikle dikkat ederek bu aşamaları gözden geçireceğiz.
Bir yanıt yazın